Okur Yorumları 6

Kitabı okumaya başlayınca hızlı bir şekilde yarısına gelmiştim, çünkü büyük bir merak içindeydim. Hikâyeler harika. Bir de işin önemli ve ilginç yanı, hikâyeler gerçek ve yaşanmış. Bende farklı bir roman beklentisi vardı. Daha Posof, daha taşra, daha yerel... bir öykü düşünüyordum. Oysa roman bir süre sonra Amerika, Ruanda, Hollanda, Almanya sınırlarını aşıyor ve gittikçe daha heyecanlı saha insani bir hal alıyor. Bu arada romanda benim kahramanım, Türkiye'de yaşadıkları bakımından, tabi ki Gökhan. Belki de benzer şeyler yaşadığımızdan kaynaklı.

Öncelikle kitap oldukça sürükleyici, hele o dönem benzer süreçleri birlikte yaşamış olan bizler için nostalji niteliğinde. Ben kitabı okurken Turgay arkadaşa "kitapta her biri ayrı bir romanın konusu olabilecek harika hikâyeler var ve bunlar keşke tek bir romanda tüketilmiş olmasaydı, heder edilmeseydi." demiştim.

Romanı iki dönem olarak değerlendirmek gerekiyor. Gökhan'ın Türkiye'de olduğu dönemler, Türkiye'den ayrıldığı ve Hollanda'da yaşadığı dönemler. Roman; Gökhan'ın Türkiye'den ayrılmasıyla birlikte, bir anlamda irtifa kaybediyor; bazı mesajlar, açıklamalar, kişisel ilişkilerin anlatımıyla, zaman zaman politik bütünlüğünden de uzaklaşıyor.

Romanda birçok kişi, birçok hikâye, birçok olay ve yeri var. Sonuç olarak, bu roman çok akıcı, sürükleyici, heyecan verici hikâyeler içeriyor. Bu nedenle romanı hiç sıkılmadan, elimden bir an bile bırakmadan okudum.

Turgay arkadaşın emeğine, kalemine sağlık.

Teşekkürler.

Uğur Saraç
16-02-2022