Turkcell'in Hırsızlığı

Turkcell'in Hırsızlığı

Aşağıdaki makaleyi taslak olduğunu belirterek 15 Temmuz 2002 tarihinde internetten Turkcell Müşteri Hizmetler’e ilettim. Ön başlık olarak da bu yazıya Turkcell’in tepkileri dahil internette kalıcı olarak yayınlanacağını (ve e-mail gruplarına gönderileceğini) söyledim.

TURKCELL’İN HIRSIZLIĞI

Tarih 9 Temmuz 2002 ve ben Türkiye’deyim. (Bursa) Daha avantajlı olduğu için kontörlü telefon kullanıyorum. 500’lük kartlar 100’lerden daha avantajlı olduğu için özellikle 500’lük arıyorum. Ve en sonunda Bursa’nın Altıparmak semtinde bir Türkcell bayisinde buluyor ve satın alıyorum. Eve vardığımda ise kartın arkasındaki tarihe gözüm ilişiyor:

“Bu kart 31 Aralık 2000 tarihine kadar geçerlidir.” Şaşırtıcı… Önümde iki seçenek var: Daha numarası kazınmamış olduğu için bayiye geri götürmek. Ya da kartın üzerinde yazan “Hazır Kart Müşteri Hizmetleri”ne telefon etmek. Telefonu da yazıyor zaten: (212) 313 00 00. Kartı satın aldığım bayi uzak. Oraya kim bilir ne zaman giderim diye düşünüyor ve “Hazır Kart Müşteri Hizmetleri”ni arıyorum.

Karşımda bir telesekreter ve bana bu hizmetin bana sadece bir SMS ücreti kadar olduğunu söylüyor. Güzel, sorunu çözmek için sorunla karşılaşmayacağım demektir bu. Telesekreter beni sonunda bir görevliye bağlıyor. Ben de durumu izah edip ne yapmam gerektiğini soruyorum. “Bayiye tekrar gitmenize gerek yok” diyor görevli. Kartınızı kazıyın ve numarayı bana söyleyin. 500 kontörünüzü ben buradan yükleyeceğim.” Söylediğini yapıyorum. “Tamam beyefendi, kontörünüz yüklendi. Peki benim de sizden bir ricam var” diyor, “Anketimize katılır mısınız?” “Katılırım tabii ki” diyorum. “Zaten bu konuşma sadece SMS ücreti kadardı, değil mi?” “Tabii, tabii.. Burada şu andaki konuşmanız size fazlasıyla yük getirmiyor.” Türkcell’in o anda “müşteri hizmetleri”nin güzel çalıştığını düşünüyor ve anketi bekliyorum ama tam anket başladığı anda telefonumdan otomatik bir ikaz duyuyorum: “TELEFONUNUZDAKİ KONTÖRÜNÜZ BİTMEK UZERE, BU YÜZDEN VB VB…” Ve telefon bağlantısı kesiliyor.

Şaşkınlıkla kaç kontörüm olduğuna bakıyorum: 501 Bunun 500’ünü görevli eklemiş belli ama benim telefon etmemden önceki 80 kontörden 79’u gitmiş. Yani ben konuşurken şehirlerarası telefon gibi bir yandan da benim kontörlerim gitmiş. Durumu telefon edip tekrar anlatmalıyım diyor tekrar arıyorum. Karşımda bu sefer başka bir görevli. İçimden bir ya sabır çekip durumu baştan anlatıyorum. Bu görevli benim kontörlerimin o andaki konuşma dolayısı ile azaldığına inanmak istemiyor:

“Belki sizin haberiniz olmadan telefonunuzu bir başkası kullanmıştır,” diyor. “Ya da çantanızda tuşlar dokunmuş ve telefon kendi kendine arama falan yapmıştır,” diye devam ettiğinde içimden kendi kendime sinirlenmemek için telkin ederek onu iknaya çalışmaya devam ediyorum. On "şu anda da bu konuşmada kontörlerimin gittiğini" söylüyorum. “Hayır efendim” diyor görevli “şu anda 478 kontörünüz var, buradan ben bunu görüyorum. Bu konuşma bittiğinde de yine bu kontör olacak telefonunuzda.”

“Olmayacak işte,” diyorum “Az daha bu konuşma sürsün de gör! Bu konuşmanın başında 501 konturum vardı!” Biraz daha konuştuktan sonra beni ev telefonundan arayacağını söylüyor. Başkalarına yapmıyorlarmış bu uygulamayı ama bana yapacakmış!

“Tamam,” diyorum ve konuşmayı kesip ev telefonunun başında onun aramasını bekliyorum. İki dakika sonra o beni cepten arıyor ve “Haklıymışsınız, şu anda konturunuz 432.” diyor ve ekliyor: “Ben durumu not alıyor ve gereken yerlere iletiyorum, eğer 24 saat içinde kontörleriniz iade edilmezse bizi tekrar arayın lütfen!”

Biraz uğraştım ama neyse ki durumu anladılar diye bir “oh” çekiyorum. Bir yandan da “iade olmazsa bizi tekrar arayın”a kafayı takmak istemiyorum çünkü durum gayet açık ve kanıtlarıyla oradaki görevli buna şahit oldu. Yurtdışındaki uygulamalardan yola çıkarak iyimser bir şekilde gerekeni yapacaklarını düşünüyorum. Kaldı ki para karşılığı hizmet veren onlar, benim ikide bir onları aramam gerekmiyor.

Zaman geçiyor. Tarih 12 Temmuz 2002 ve benim kontörlerim geri yatılmamış. Tarihi geçmiş kartı satmakla bayinin de sorumluluğu olduğu düşüncesi ile Altıparmak’taki bayiye gidiyorum. Bana eski tarihli kartları ve üzerine ekstradan yapıştırılarak geçerlilik tarihinin uzatıldığını bildiren ibareyi gösteriyor. Dolayısı ile bana sattığı kartın geçerli olduğunu söylüyor. Oysa bana sattığı kartta o ibare yoktu. Aldığımda “son kalan kart” olduğu söylenmişti. Yeni kartlara bakıyorum, “Hazır Kart Müşteri Hizmetleri” telefon numarası (212) 313 00 00 değil ama 444-0535. Sonra bütün hikayeyi onlara anlatıyorum. Bayi, Yüksel Bey kendi telefonundan Turkcell’i arıyor ve ben yetkili Erdem Bey ile görüşüyorum. Erdem Bey durumun inceleneceğini (!) ve kontürlerimin iade edileceğini söylüyor. Eh, bu kadar uğraştıktan sonra da hakkımın verileceği haberi beni memnun ediyor. Bekleyip görmekten başka yapılacak bir şey yok şimdilik.

Şimdi olanlardan çıkardığım sonuç Turkcell’in hırsızlık yaptığıdır. Çünkü Turkcell 200 kontürümü ve· zamanımı ve harcadığım emeği çalmıştır. Bir yankesicinin sizin cebinizden para çalması durumu ile yukarıda anlattığım Turkcell’in yaptığı arasında ne fark var? Ben bir de oturup iki saatimi vererek olanları olduğu gibi anlattım. Sizce anlatamayanlar, böyle durumları sineye çekmek durumunda olanlar kaç kişidir acaba?

Tarih 19 Temmuz 2002 ve olayın üzerinden 10 gün geçmiş.

Telefonumdaki kontürlere durum tespit edildiği halde bir ekleme yapılmamış. Yukarıdaki yazıyı Türkcell’e e-maille göndermiştim. Maili aldıklarına dair bir otomatik e-mail geldi. Bir hafta sonra ise telefon edildi, telefonda özür dileyerek durumu tespit ettiklerini ve konuşma esnasında kaybım olan 160 kontürün iade edileceğini belirttiler. Eh, dedim yani geç de olsa eninde sonunda kabul etmeleri ve kontürleri iade etmeleri iyi.

Devamla telefonda sordum: "Peki ya emek ve zaman kaybımı nasıl telafi edeceksiniz?" Öyle ya, sorun çözmek için telefon etmiştim. Sorunun çözülmesi bir yana Turkcell sorun yaratmış ve ben uzun bir süre onunla uğraşmak zorunda kalmıştım. Kontürün yanı sıra hem emek hem de zaman kaybetmiştim.

Telefondaki Turkcell temsilcisi bayan böyle bir soru beklemiyordu sanırım ve tekrar "özür dilemek"le yetindi. Sonra? Kontürler hala yatırılmadı. Turkcell hırsızlık yapmakla kalmıyor, insanlarla alay ediyor herhalde. Yukarıda olanlardan başka bir sonuç çıkmaz ki.

Turgay Usanmaz

Not:Eylül 2002'de geç de olsa yukarıdaki makalede sözü edilen kontürler geri iade edildi. Emek ve zaman kaybına ilişkin bir şey yapılmadı. Bu yazı artık anı niteliğindedir.

----------

Şirince'nin eski sitesinden buraya aktarılan yorumlar:

Gönderen: Utku 15.10.2007 Saat: 11:53

Bu yazi simdi ani niteliginde olabilir ama siz onca emegi harcamasaydiniz konturleriniz gelmeyecekti
ve inaniyorumki konturu gelmeyen bircok madur vardir. Bende buna benzer," 21.yy teknolojili_ orta
cag insani" hirsizlik girisiminin maduru olmustum.
Bence bu hirsizlik belgelenmis bir ornek olarak gerektiginde nerede olursa olsun sunulmali. Bu hirsizlik ornegini somutlastirdiginizdan dolayi tebrikler ederim.

---------------       

Gönderen: cturkay1 07.02.2008 Saat: 02:57

Turkcell kesinlikle hırsızlık yapmıyor. Ben bu konuyu yazan kesin ya telsim yada avea dan biridir.Eminim şu an bunların böle olduğunu düşünen insanların yüzde 99 u turkcell i halen daha kullanmakta.Cep telefonundan e mail yönetmeyi,messenger açmayı vb. bir çok servisi Türkiye ye sokup bizlere bence kaliteli bir hizmet veren bir operatör için bunları yazanları kınıyorum.

CTURKAY

caglar.turkay@global-bilgi.com.tr

Yanıt:

Sayın Çağlar Türkay,

Bu yorumunuzu geç gördüm. Tahmininizi içeren "
kesinlikle hırsızlık yapmıyor" diyerek yorum yapmanız çok hatalı. Benimle sitenin bu bölümü üzerinden, ya da faceebook'tan mesaj göndererek konuşabilirsiniz.

Konuştuktan sonra özeleştiri özelliğiniz ve utanma duygunuz varsa, "kınama" gibi laflar kullanarak bu yorumu yazdığınız için özür dileyeceğinizi düşünüyorum.

Bana yazdıklarınızı da buraya ekleyeceğim.

Turgay Usanmaz
(30-08-2022)